Kendime Düşünceler kitabı eski Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un tuttuğu günlüğün kitap haline getirilmiş halidir.
Ben bu kitabı okuyarak Stoa felsefesinden beslenmenin çağımızdaki bir insanı ne kadar dirençli yapabileceğini farkettim.
Kişisel deneyimlerimi detaylandırmadan önce, bu kitabın bana en büyük faydasının zihnim üzerindeki kontrolü artırması olduğunu söylemeliyim.
Bu kitapla beraber Stoa ile tanıştıktan sonra:
-Kontrol edemediğim şeylere üzülmeyi bıraktım.
Bu sayede depresif ruh haline daha uzak kalıyorum. Kötü düşünceler odağımdan çalmıyor.
-Minimalizmi benimsedim.
Stoa’nın bu detayından beslenerek modern dünyadaki tüketim çılgınlığına karşı güçlü bir duruş sergiliyorum. İhtiyacım olmadıkça asla bir şey satın almıyorum.
Masamın üzerinde bile gereksiz bir eşya görmeye tahammül edemiyorum.
Bu da hiç düzenli tertipli olmayan beni daha düzenli bir hale getirdi. Düzensizlikten çok kalabalıktan rahatsız oluyorum ve bu dolaylı yoldan düzeni getiriyor :)
-Zorluklara karşı direnç kazandım.
Zorluklara karşı sevgiyle bakmayı öğütleyen “Amor Fati” kavramını hayatıma entegre ettim.
Stoik düşünceye göre, hayatın getirdiği zorluklar kaçınılmaz, ancak bu zorluklar aynı zamanda büyüme fırsatları.
Stoik bir insan, hayatındaki olumsuzlukları kabullenir, onlarla mücadele eder, fakat bu sürecin bir parçası olarak kendi içsel gücünü geliştirdiğini bilir. Bu perspektif, modern insanın stresle ve belirsizliklerle daha sağlam başa çıkmasına yardımcı olur.
Şimdi bunun bir girişimci için ne kadar faydalı olabileceğini bir düşünün derim dostlar :)
-Sadece anı kontrol edebildiğimin farkına vardım.
Stoa felsefesi, insanın sadece içinde bulunduğu anı kontrol edebileceğini öğretiyor.
Modern dünyada geçmişin pişmanlıklarına ya da geleceğin belirsizliklerine kapılmak oldukça yaygın bir durum.
Stoik insan, bu endişelerden sıyrılıp, mevcut ana odaklanarak yaşar.
-İyi ve erdemli bir insan olmaya çalışıyorum.
Anlık öfke patlamaları ile karşımdaki insanların kalbini kırmak yerine,
kötü enerjimi başka aktivitelerle atmayı tercih ediyorum.
Kalp kırmanın, birilerine zarar vermenin vicdani yükümlülüğü çok ağır oluyor. Bunun bizim verimliliğimize zararı oldukça büyük.
Yani klasik olarak kötülük yapan kötülük buluyor.
O yüzden Stoa öğretisinde olduğu gibi iyi ve erdemli bir insan olmanız, bunun sonucunda da iç huzura kavuşmanız, zihinsel yükünüzü epey azaltıyor.