selamlar herkese ben betül. öğrenmeye aç ve istekli biriyim. instagram ve twitter üzerinden kişisel markalaşma digital ürünler ve pazarlama üzerine konuşuyor bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. bu süreçlere yeni giriştim. ve test etmek istediğim şeyler var. ben aynı zamanda avukatım. insanların gerçekten hayatına etki etmeyi ve dokunmayı seviyorum. benim nedenim iz bırakmak. tutkum ise gerçekten severek bu işleri yapıyor olmam. ben kendi digital ürünlerimi çıkarmak ve bunları sosyal medya kanalları aracılığıyla pazarlamak istiyorum. önerebileceğiniz her türlü fikir ve tavsiyeye açığım. test edilmesi gereken durum ise şu; örneğin avukatlara özel kişisel markalaşma mı yoksa kişisel marka olma rehberi adlı bir digital ürün mü satar? veya bunlar hiç satmaz?
merhabalar
kişisel marka olmakla ilgili tecrübelerinizi paylaşacaksınız anladığım kadarıyla avukatlar için.makul bir tercih gibi görünüyor.avukatların bu gibi değerlere yönelebileceğini düşünüyorum.
çevrenizde böyle bir ihtiyaç olduğunu sezdiniz mi? siz de kendi kişisel markanızı oluşturuyorsunuz sanırım aynı zamanda. internet üzerinden yeni müşteriler bulmak noktasında mı yapacaksınız bu rehberi
merhabalar. evet ben kendi kişisel markalaşma serüvenimi sergiliyor ve insanlara öğretiyorum aynı zamanda. henüz cok yeniyim platformlarda fakat kitlelere ihtiyacım var. ben kendi digital ürünlerimi cıkararak pazarlamak ve satış yapmak istiyorum. pazarlama kısmını ise daha cok instagram üzerinden yapmayı planlıyorum suan. dogrusu bir ihtiyac var mı bilmiyorum. bunu test etme surecindeyim. ve sizlerle de fikir alısverisi yürütmek istedim.
Selamlar.
Kişisel marka tabirine 2 yıldır biraz farklı yaklaşıyorum açıkcası. Çünkü markalaşma çabasının dışarıdan bakanlar için itici göründüğünü fark ettim. O yüzden sadece kişisel olmaya, otantik ve kendi sesimizi bulmaya odaklanmak yeterli diye düşünüyorum.
Zaten böyle yaklaştığımızda zamanla o marka oluşuyor kendiliğinden; göze batan eğreti bir çabaya gerek olmadan…
Tersi durumda kimliğimize(ethos) menfaat ve çıkarcılık yapışıyor ve bu da pek çok kişinin bize olan güven ve samimiyetini zedeleyebiliyor. Sonra neden daha fazla kişiye sesimizi ulaştıramadığımızı yada ürünlerimizi satamadığımızı falan düşünüyoruz kara kara.
Bu belki biraz sofistike gelebilir ama son 2 yıldır gözlemlerim bu yönde doğrusu.
O yüzden markalaşma ve kurumsallaşma gibi ticari beklentileri dışa vuran kavramlara yeni bir yaklaşım geliştirmek gerekebilir düşüncesindeyim.
İlgilendiğiniz bu alanda bilgi ürünü çıkarma kararınız çok isabetli. Bugüne kadar 5 online kurs yayınladım. Ve kendi kursunu hazırlamak isteyen 100’e yakın öğrenciye eğitim ve danışmanlık verdim. (şuan satışlar kapalı https://kursungemisi.com )
Ve “avukatlara özel” yaklaşımınız tam da bizim yaptığımız şeydi.
Bu niş bir pazara odaklanmaktan daha öte birşey. Bu, kendinizin en yatkın ve yetkin olduğu alanı seçmekle ilgili. Talep olur mu sorusuna da bu bağlamda “ben olsam alır mıydım” diye düşünmek yardımcı olabilir.
Ama bu noktada büyük bir kritik var.
İnsanlara hangi sonucu vaad ediyorsunuz? Kişisel markalaşmayı öğretmek mesela bir sonuç değildir. Kişisel marka kullanılabilecek bir araç olabilir. Vaadinizin, değer önermenizin ne olduğunu tespit etmek için derine dalmak gerekir.
O zaman neler olur?
Avukatlara aslında “daha fazla müşteri bulmaları” için yol göstermeyi amaçladığınızı fark edersiniz. Ve kişisel markalaşma, öğrencilerinizi bu hedefe ulaştıran bir araçtır.
Satmak istediğiniz sonucu da buldunuz peki sonra?
Şimdi geldik en önemli kısma. Şöyle ki, rehberlik yapmak istediniz diye insanlar bunu kabul edecek değiller. Şuna kesinlikle bakacaklar. Beni götüreceğin yolları sen yürüdün mü? Sen ne sonuç aldın? Başarılı olacağımı söylüyorsan, önce senin başarmış olman gerekmez mi?
Evet konu hep “sonuç” satmanın etrafında aynen bu şekilde düğümleniyor gördüğünüz gibi.
“Ben bunları yaptım. Bu sonuçları aldım. Siz de bu sonuçlara ulaşmak istiyorsanız kursumu/kitabını/danışmanlığımı satın alın”
Pasif gelir kazandıran bir bilgi ürününün yol haritası tam olarak budur.
Umarım yardımcı olmuştur. (: