bu düşüncelere dalan devlet memurları 2 ye ayrılıyor,
1ncisi “yaw falanca arkadaş internetten satış yapıyor aldı başını gitti, bizimde bişeyler yapmamız lazım para orda” diyenler
2ncisi "sosyla medyada, twitterda, youtube’da ve hayp’da girişimcilik üzerine yapılan sohbetlere dahil olup, benim de kendime bir yol çizmem lazım, ben buraların adamıyım diyenler.
1nci tip arkadaşlar için yol çok uzun değil, bu ekosistemde geçireceği süre cebindeki parası ile doğru orantılı.
2nci tip arkadaşlar için ise bu hikaye hiç bitmez, başarının garantisi yoktur ama insanın kendini ait hissettiği yerde olmasının hazzı başkadır.
şu an bu toplulukta bulunmanız 2nci tip kişilik olduğunuzu gösteriyor, yetenek, imkan ve kabiliyetleriniz ölçüsünde bir yerden başlayın. gerisi gelecektir.
e-ticarete başlayacaksanız, ben pazaryerleri ile başlanılmasını tavsiye ediyorum. çünkü bu iş modelinde masraflar satış gerçekleştikten sonra ortaya çıkıyor, satış yoksa gider yok, satış olduğunda giderler çıkıyor ve net bir karlılık ile yolunuza devam ediyorsunuz.
kendi web sitemi kurayım vs dediğinizde, ilk kurulum maliyetleri ve sonrasında siteye trafik çekebilmek yani alışveriş yapacak insanları bulabilmek için reklam maliyetleriniz olacak.
reklam biraz kumar gibidir, bastıkça basarsınız ama başlangıç durumunda genellikle hep para yakarsınız.
kendi web sitenizi ayakta tutacak finansal kaynağı pazaryeri ticaretinden elde ederseniz oyuna 3-0 önde başlarsınız. kafanız rahat eder.